Hakan Eroğlu Yazdı
Hakan Eroğlu Yazdı
Hakan Eroğlu'Nun kaleminden ; Öğretmen oldum ben
Öğretmen Oldum Ben
Batman'ın Kozluk ilçesindeki Kozluk Çok Programlı Anadolu Lisesine atanmıştı. Görevine başlar başlamaz ilk işlerinden bir tanesi müzik sınıfını sormak olmuştu müdürüne. Hayallerini orada yaşayacak, türkülerini orada söyleyecekti. Bir depo vardı; temizlenirse, elden geçerse iş görecek. Hemen kollar sıvandı, boya badana derken sınıf haline getirildi. Henüz 15 günlük öğretmenken kaymakamın kapısını çalmış, hazırlayacağı müzik sınıfı için piyano ve sınıfa destek sözü almıştı. Onun azmini, heyecanını gören kaymakam ziyaretini geciktirmedi. Gördüğü tablo karşısında sözünü tuttu ve piyanoyu aldı. Aybüke öğretmende her ay maaşından bir kısım ayırıp enstrümanlarla doldurmaya başlamıştı sınıfını. Annesine babasına söz vermişti. Gidecek, oradaki kardeşlerine, öğrencilerine sahip çıkacak, gönüllere girecek, destanını okuduğu al yıldızlı al bayrağımızın destanını bir kez daha yazacak, bağımsızlığımızın ve vatan sevdamızın tutkulu ifadesi anlı şanlı İstiklal Marşımızı en yüksek tondan okutacaktı. Babası bölgenin zorluğunu bilerek kızım istersen bir sonraki atamayı bekleyebilirsin dediğinde;
-Sen bizi içimiz vatan sevgisiyle dolu dolu büyüttün. Gidip görevimi en iyi şekilde yapacağım, ülkeme, milletime hizmet edeceğim dediğinde babasına çokta söyleyecek bir söz bırakmamıştı aslında. Fıtrat değişmiyordu nede olsa. Ruh da heyecan da damarlarındaki asil kandan ileri geliyordu.
3 Eylül 1994’ de doğmuştu Aybüke. Hareketli, neşeli, sosyal, aktif, yardımsever, vatansever bir kişiliğe sahipti. İzci lideriydi aynı zamanda. Kampta kaldığı günlerde bir gecesini çok istediği 57. Alay Şehitliğinde geçirmişti. Maneviyat yüklüydü. 57. Alaydaki askerlerimiz dönememişti belki ama Aybüke gibi ülkeye gönül verenler, onların hayallerini yaşatmak için mücadele edeceklerine söz vermişlerdi. En büyük hayallerinden biri öğretmen olmaktı. Genç dimağlarla bir arada bulunmak, onlarla arkadaş olmak, geleceğin doktorlarını, hâkimlerini, öğretmenlerini yetiştirmek için çok çalışmak istiyordu. Atandığında sosyal medyasındaki paylaşımı “Öğretmen oldum ben.” olmuştu. Mutluluktan havalara uçuyordu. Planları, projeleri vardı hayata geçireceği.
Ve öyle de oldu. Yaptığı çalışmalarla, söylediği türkülerle herkesin gönlünde taht kurmuştu Aybüke. Göz açıp kapayıncaya kadar geçen senenin ardından çok sevdiği öğrencilerine karnelerini verip memleketine, annesine babasına dönecek, hasret giderecekti.
Söylediği şarkının sözlerinde;
Beni öldürende yoktur din, iman diyordu ya…
Evet dinsiz, imansız kahpe teröristlerin hedefi olmuş, gönül verdiği meslek için gittiği Batman’da yirmi iki yaşında şehit olmuştu. Ruhu şad olsun..
Öğretmenlerimizin isimlerini, hayallerini yaşatmak onları anlamak hepimizin görevidir. Bizlerde buradan hareketle, 2018 yılında öğretmenler arası “Öykünü Yaz Öğretmenim” isimli bir hikâye yarışması düzenleyip, seçilen öyküleri bir dergide toplayıp, dergiden elde edilecek destekle de bir kütüphane kurup kütüphanemizin ismini de şehit öğretmenlerimize ithaf ederek, değerlerimizi Bafra’mızda yaşatmak istedik. Zorlu ama manen çok kıymetli yolculuğumuz sonunda Bafra ilçemizde bulunan Alparslan Türkeş Parkı içerisinde Şehit Öğretmenler Şenay Aybüke Yalçın ve Necmettin Yılmaz adını verdiğimiz kütüphanemizi açma onurunu yaşadık. Emeği geçen, destek veren tüm arkadaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum.
Aybüke öğretmenimizin anne ve babası Zehra ve Sadık Yalçın büyüklerimizde o gün yanımızdaydı. Her kelime o kadar duygu yüklüydü ki tarifi yok. Her taraf Aybüke’ydi, her taraf Necmettin’di. Sadık amcamızdan Aybüke’yi dinlemiştik. Hem ağlamış, hem böylesine bir vatan evladı yetiştirdiği için gurur duymuştuk. Kütüphanemiz şu an aktif durumda ve genç kardeşlerimiz hem derslerini çalışıyor hem de kitaplarını okuyorlar. Eminim ki şehit öğretmenlerimiz de isimlerinin yaşadığı bu yerde onları bir şekilde izliyordur.
Ancak şunu da belirtmek isterim ki; böylesine kutlu değerlerimizi sadece filmleri yapıldığında hatırlamak ya da Allah korusun başka bir şehidimizin haberiyle anımsamak oldukça üzücü bir durum. Bugün maalesef ilçemizde böyle bir kütüphane olduğunu birçok kişi bilmiyordur. Ya da kütüphaneyi görünce bu isimler kimin? Neden verilmiş acaba diye soranların sayısı da az değildir diye düşünüyorum. Yetkililer sahip çıkar da en azından bazı programlarını buralarda yaparsa manen katkı olacağı kanaatindeyim. Yaşamak da yaşatmak da sahip çıkmak da bizlere düşer. Akıllardan çıkarmamak gerek ki şehitler vurulunca değil unutulunca ölürlermiş. Tüm şehitlerimizin ruhları şad, makamları cennet olsun.
Hakan EROĞLU
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.