Sönmezler Fırın
Sönmezler Fırın

Hakan Eroğlu'nun Kaleminden Dualarımız Seninle Sn. Pashayeva…

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 27.09.2023 - 19:37, Güncelleme: 07.10.2023 - 13:57
 

Hakan Eroğlu'nun Kaleminden Dualarımız Seninle Sn. Pashayeva…

Eğitimci Hakan Eroğlu geçtiğimiz günlerde evinde yaşadığı ani rahatsızlığın ardından Bakü'de hastaneye kaldırılan ve yoğun bakıma alınan Ganire Paşayeva için anlamlı bir yazı kaleme aldı
Tarih 28 Kasım 2017, saat:19.30…Yer: Bafra Belediyesi Kültür Merkezi. Sanki salon bomboş o derece sessizlik hakim... Lakin hıncahınç dolu bir salon, insanlar kapıda kalmış. Şanssızlık olacak ya ses sistemi arızalı. Ama konuşmacı o kadar muazzam anlatıyor ki yaşıyor, yaşatıyor, düşündürüyor, sorgulatıyor. Neredeyse kimse nefes almıyor, anlatılan bir kelimeyi dahi kaçırmayayım diye. İletişim o kadar üst seviyeye çıkmış ki gönül köprüsü tabiri az gelir can kardeşimiz, kıymetlimiz Azerbaycanımızın değerli Vekili Sn. Ganire Pashayeva hanımefendi konuşurken, anlatırken. Programı planlarken acaba kendisine ulaşabilir miyiz? Bafra’mıza da gelir mi Turan yolcusu, o ülkeden bu ülkeye inandığı Türklük mücadelesini anlatmak için gece gündüz durmaksızın koşan, konferanslar veren, Türkmeneli için kendi maaşını bağışlayan, katıldığı her platformda “Türkiye için canımı vermeye hazırım.” söylemini göğsünü gere gere dile getiren, Türk yurtlarındaki kardeşlerimizin sesini haykıran yiğit kardeşimiz Sn. Ganire Pashayeva derken; havaalanında karşıladığımızda sanki yıllardır bir arada yaşadığımız ablamızı, kardeşimizi, canımızı görmüş derecesinde sıcaklıkla yaklaşmıştı bize. Ne de olsa iki devlettik belki ama tek milletin bir ferdiydik. Gün boyunca gerçekleştirdiğimiz birçok programımızın en önemli duraklarından bir tanesi şehit aileleri derneğimizdi. Yaptığı sohbetle, şehit analarımıza, bacılarımıza sarılmasıyla, kucaklaşmasıyla gözyaşları sel olmuş, akmış, gitmişti. Aynı kaderi paylaşıyorduk, aynı duyguları yaşıyorduk ne de olsa. Çanakkale’de birlikte şehit olmuş, Hocalı’daki zulmü unutmamak, unutturmamak için hep birlikte mücadele vermiştik. Her hareketi, her konuşması bir ders niteliğindeydi. Gün içinde “Bir insan bu kadar şeyi nasıl bilebilir?” diye kendime çok kere sorduğumu hatırlıyorum. Açılışta önce İstiklal Marşımız okundu akabinde Azerbaycan Milli Marşı. Ve Azerbaycan milli marşı okunurken tabii ki çoğu kişi eşlik edemedi. İnceden bir mesaj verdi hepimize.. Gardaşık deyirsiz ya… İşte ders başlamıştı. Sözle olmuyordu bazı şeyler, yaşamak gerekiyordu. Hiç unutmuyorum. Kaçınızın evinde Türk Dünyası haritası asılı diye sordu, kaçınız çocuklarınıza bak burası Ankara, burası Bakü, buraları Türk Dünyası devletleri diye haritada gösterdiniz, anlattınız, dedi. Oysa Türk düşmanları hiçbir şekilde boş durmuyordu. Bende dâhil çok az kişiydi cevap verebilen. Diyorum ya yaşıyordu, yaşatıyordu, sorguluyordu, sorgulatıyordu, ama içimize öyle bir işliyordu ki anlattıkları, kimse program bitmesin istiyordu. Konferansın sonunda neredeyse tüm misafirlerle ilgilenip, sohbet edip, fotoğraf çekindi. Mutluydu, biz çok mutluyduk ve böylesine bir değeri Bafra’mızla buluşturduğumuz için de gururluyduk. İki gün önce Ganire hanımın hastaneye kaldırıldığı ve durumunun ağır olduğu haberiyle sarsıldık. Türk dünyası şoktaydı. Gençti, daha yapacak çok işi vardı. Ancak her şeyin en iyisini tabii ki Rabbim bilir. Bizlere düşen bu güzel, büyük insanın bir an önce sağlığına kavuşması için dua etmek. Dualarımız sizinle sayın vekilim, sizin de “Turan” şiirinde bahsettiğiniz gibi… Ey Türk oğlu, ey Türk Kızı! Uyan, uyan! Geçmişe bak, kendine dön, Uyan, uyan! Daha güçlü kalmak için, Daha büyük olmak için, Turan ele varmak için, Büyük Birlik kurmak için, Kendine dön! Uyan, uyan! Tarih yazan ataların çağırır, Turan diyen babaların çağırır, Issız kalan obaların çağırır, Türk birliğini kurmak için, Büyük Turan’a varmak için Uyan,uyan…
Eğitimci Hakan Eroğlu geçtiğimiz günlerde evinde yaşadığı ani rahatsızlığın ardından Bakü'de hastaneye kaldırılan ve yoğun bakıma alınan Ganire Paşayeva için anlamlı bir yazı kaleme aldı

Tarih 28 Kasım 2017, saat:19.30…Yer: Bafra Belediyesi Kültür Merkezi. Sanki salon bomboş o derece sessizlik hakim... Lakin hıncahınç dolu bir salon, insanlar kapıda kalmış. Şanssızlık olacak ya ses sistemi arızalı. Ama konuşmacı o kadar muazzam anlatıyor ki yaşıyor, yaşatıyor, düşündürüyor, sorgulatıyor. Neredeyse kimse nefes almıyor, anlatılan bir kelimeyi dahi kaçırmayayım diye. İletişim o kadar üst seviyeye çıkmış ki gönül köprüsü tabiri az gelir can kardeşimiz, kıymetlimiz Azerbaycanımızın değerli Vekili Sn. Ganire Pashayeva hanımefendi konuşurken, anlatırken.

Programı planlarken acaba kendisine ulaşabilir miyiz? Bafra’mıza da gelir mi Turan yolcusu, o ülkeden bu ülkeye inandığı Türklük mücadelesini anlatmak için gece gündüz durmaksızın koşan, konferanslar veren, Türkmeneli için kendi maaşını bağışlayan, katıldığı her platformda “Türkiye için canımı vermeye hazırım.” söylemini göğsünü gere gere dile getiren, Türk yurtlarındaki kardeşlerimizin sesini haykıran yiğit kardeşimiz Sn. Ganire Pashayeva derken; havaalanında karşıladığımızda sanki yıllardır bir arada yaşadığımız ablamızı, kardeşimizi, canımızı görmüş derecesinde sıcaklıkla yaklaşmıştı bize. Ne de olsa iki devlettik belki ama tek milletin bir ferdiydik. Gün boyunca gerçekleştirdiğimiz birçok programımızın en önemli duraklarından bir tanesi şehit aileleri derneğimizdi. Yaptığı sohbetle, şehit analarımıza, bacılarımıza sarılmasıyla, kucaklaşmasıyla gözyaşları sel olmuş, akmış, gitmişti. Aynı kaderi paylaşıyorduk, aynı duyguları yaşıyorduk ne de olsa. Çanakkale’de birlikte şehit olmuş, Hocalı’daki zulmü unutmamak, unutturmamak için hep birlikte mücadele vermiştik. Her hareketi, her konuşması bir ders niteliğindeydi. Gün içinde “Bir insan bu kadar şeyi nasıl bilebilir?” diye kendime çok kere sorduğumu hatırlıyorum.

Açılışta önce İstiklal Marşımız okundu akabinde Azerbaycan Milli Marşı. Ve Azerbaycan milli marşı okunurken tabii ki çoğu kişi eşlik edemedi. İnceden bir mesaj verdi hepimize.. Gardaşık deyirsiz ya… İşte ders başlamıştı. Sözle olmuyordu bazı şeyler, yaşamak gerekiyordu. Hiç unutmuyorum. Kaçınızın evinde Türk Dünyası haritası asılı diye sordu, kaçınız çocuklarınıza bak burası Ankara, burası Bakü, buraları Türk Dünyası devletleri diye haritada gösterdiniz, anlattınız, dedi. Oysa Türk düşmanları hiçbir şekilde boş durmuyordu. Bende dâhil çok az kişiydi cevap verebilen. Diyorum ya yaşıyordu, yaşatıyordu, sorguluyordu, sorgulatıyordu, ama içimize öyle bir işliyordu ki anlattıkları, kimse program bitmesin istiyordu.

Konferansın sonunda neredeyse tüm misafirlerle ilgilenip, sohbet edip, fotoğraf çekindi. Mutluydu, biz çok mutluyduk ve böylesine bir değeri Bafra’mızla buluşturduğumuz için de gururluyduk. İki gün önce Ganire hanımın hastaneye kaldırıldığı ve durumunun ağır olduğu haberiyle sarsıldık. Türk dünyası şoktaydı. Gençti, daha yapacak çok işi vardı. Ancak her şeyin en iyisini tabii ki Rabbim bilir. Bizlere düşen bu güzel, büyük insanın bir an önce sağlığına kavuşması için dua etmek. Dualarımız sizinle sayın vekilim, sizin de “Turan” şiirinde bahsettiğiniz gibi…

Ey Türk oğlu, ey Türk Kızı!

Uyan, uyan!

Geçmişe bak, kendine dön,

Uyan, uyan!

Daha güçlü kalmak için,

Daha büyük olmak için,

Turan ele varmak için,

Büyük Birlik kurmak için,

Kendine dön!

Uyan, uyan!

Tarih yazan ataların çağırır,

Turan diyen babaların çağırır,

Issız kalan obaların çağırır,

Türk birliğini kurmak için,

Büyük Turan’a varmak için

Uyan,uyan…

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bafrahaberi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.