Hatırlıyorum da çok eski zamanlar diyebileceğim bir zamanda ve dün gibi hatırımda olan 1991 senesinde siyaset tarihimizin Baba lakaplı siyasetçisi Süleyman Demirel, Bafra Meydanında yaptığı mitingde iki tane anahtar gösterip birisi ev diğeri de arabanızın anahtarı diyerek Bafra Halkından oy istemişti. Bafralıya söz vermişlerdi 72 plakalı il olacaksınız diye insanlar yakalarına 72 yazısını takıp il olacağız sevinciyle sokaklarda geziyorlardı. Sonuç, hüsran tabi ki ne ev nede araba vardı ortada ne de 72 plakalı il olmuştu güzelim Bafram. Bunun gibi daha nice siyasetçinin verdiği nice vaatler vardı seçmenlere sunulan. Siyasi partilerin seçim yatırımları için verdikleri sözlerin çoğu iktidara geldikten sonra unutuluyor en basit örneği 3600 ek gösterge ve benimde içinde olduğum Emeklilikte yaşa takılanları örnek olarak gösterebiliriz ki bunlar seçim vaatleri olamayacak derece de olan haklardı. Daha iki sene öncesine kadar lafı dahi edilmeyen konular şimdi anketlerde ki sonuçların kötü gelmesiyle gündeme gelmeye başladı ve ilk meyvesini 3600 ek göstergeyle verdi. Bütün bu seçim vaatleri aslında halkın daha güzel yaşayabilmesi için verilen sözler yapılması gereken uygulamalardır ve ne yazık ki sadece seçim zamanları yaklaştığında hayata geçmektedirler. İktidarların asıl görevi vaatler değil icraatlardır daha güzel bir hayat için vatandaşa sunulacak olan hizmetlerdir. Sırf iktarda kalabilmek için ya da sonraki seçimleri kazanmak uğruna halka bir şeyler vermek siyasetin en kirli kısmı olsa gerek. Halkın refah seviyesinin artması, daha güzel yarınların inşası için seçtiğimiz vekillerin sadece muhalefet yaptıkları zamanlar pazarlarda dolaşması değil, bizzat iktidardayken halkın içine yüzleri ak bir şekilde karışması gerekir. Şu an bütün muhalefet partilerinin meydanlarda pazarlarda olmasına karşı hiçbir iktidar partisi vekili halkın içinde görünmüyor neden sizce? Tabi şu anki muhalefet de seçimi kazanırsa ortalarda görünmeyecek. Aslında bu işte bizim de payımız var, çünkü verilen sözler yerine getirilmeyince bize vekâlet edenlerehesap sormuyoruz. Sanki hiç söz vermemişler gibi karşımıza geçtiklerinde sus pus oluyoruz saygıda yalakalığa gidecek düzeye geliyoruz. Unutulmamalıdır ki vekiller kendileri için değil halk için o makamlarda bulunuyorlar onlara bu durumu sıklıkla hatırlatmamız gerekiyor. Her zaman söylediğim gibi asıl olan biziz onlar bize vekâlet ediyorlar. Yapılması gereken uygulamaların seçim vaatleri olarak değil de insanlarımızın mutluluğu için yapılması gereken zamanların gelmesi umuduyla.